Galatasaray 4-1 Kasımpaşa || Keita; Ne Yaptın sen Kardeşşş ?
Yazar:
Jesus
|
1.3.10
Açıkçası Yılmaz Vural'ın futbolu oynamayı seven takımının Atletico maçı yorgunu olan, moralsiz ve eksiklerine Elano ve Hakan gibi isimleri ekleyen Galatasaray karşısında puan almasının çok anormal olacağını düşünmüyordum. Fakat maç hepimizi yanılttı sanırım, en azından beni...
Galatasaray'ın hatta tüm takımlarımızın sorunudur bu. Bir avrupa maçı oynarsınız - iyi ya da kötü sonuçla dönmek farketmez - bir sonraki maç bir anadolu takımı olunca konsantre olamazsınız. İşte Rijkaard büyük hoca olduğunu gösterdi bu maçla. Evet belki de yapması gereken bu zaten, özellikle elinde başka bir şey kalmamışken lig kupasından başka ama yine de Keita, Arda, Dos Santos gibi oyuncuların avrupada yokuz artık diye üzülmek yerine bunları düşünmeyip Kasımpaşa'ya dört atıyorsa bu Rijkaard'ın başarısıdır. Ben eminim ki bu maçta puan kaybetsek bir çoğumuz yadırgamaz, ''ee haftaiçi çok yorulduk, moral yok, baros yok, elano yok'' der geçerdik.. Ama Fenerbahçe'nin gündüz maçında yenilmesi de ek motivasyon sağlamıştır tabi o başka.
Bu maçta değinilmesi gereken bir konuda forvetle oynayınca tüm futbolculara yansıyan performans yükselmesi. Bugüne kadar Dos Santos hiçbir maçta birşey yapmadı ve ben birgün olsun eleştirmedim, kızmadım. İşte bugün o performansı gösterince işte bu! dedim kendi kendime. İşte Barcelona'daki çocuk, işte alındı diye sevindiğimiz çocuk! Yarın öbür gün yine kötü performans gösterebilir ama ben herşeye rağmen - önümüzde de Dünya Kupası olması da bir etken tabi - takımda tutulmasını ve sanırım 3-4 milyon euro olan paraya kıyılması taraftarıyım. Bizim Linderoth'a verdiğimiz para da 3 milyondu. Birşey kazandık mı ondan, hayır! Belki Dos Santos sönüp giden bir yıldız olabilir ilerde, Martins'ler Kallon'lar gibi. Ama ben herşeye rağmen bu yatırım yapılmalı derim, buna değeceğini ispatladı bize...
Keita'yı konuşmak lazım biraz da. Önce şu soruyu soruyorum kendi kendime : İnsan mısın be keita! (: Neydi o attığı goller neydi o mücadele. Bizi çalımlara driplinglere alıştıran, az gol atıyor diye eleştirdiğimiz adam son 4 maçta 4 gol attı forvetsiz denen takımda.
Maçta kafama takılan bir konu da Jo. Gerçekten çok istekli, hırslı ve pozitif oynuyor Jo, takımın performansını direkt olarak arttırıyor. Peki Baros gelince n'apacak Rijkaard, nasıl bir çözüm yolu bulacak. Biri yedeğe mi çekilecek? Yoksa çift forvetli zamanlara da döner miyiz? Her ne kadar Rijkaard'ın 4-3-3 ten vazgeçmeyeceğini bilsek de arada bunu da yapacağını düşünüyorum. Şimdiye kadar 4-4-2 oynamadık mı diyeceksiniz belki ama o maçlarda ikinci forvet Kewell veya Arda gibi kanat özelliği olan adamlardan oluştu hep. Hiç tam anlamıyla forvet olan iki oyuncuyla başlamadık maça. Bakalım bi gelsin de Baros, özledik...
Son olarak şampiyonluk potası hakkında bir kaç laf edelim. Fenerbahçe'nin İBB maçıyla ciddi yara aldığı aşikar. Ama büyük takım büyük takımdır ne olacağı ne yapacağı belli olmaz. Eğer Galatasaray bu maçta puan kaybetseydi Beşiktaş tıpkı geçen sezon olduğu gibi aradan sıyrılıp şampiyon olabilirdi ama şu an ciddi bir de Bursaspor yükselişi var. Hem ben Bursa'nın Sivas'tan daha iyi şampiyonluğa oynayacağını düşünüyorum. Gerek oyuncu yapısı, gerek özgüven ve taraftar yapısı çok uygun. Ve onlar birgün şampiyon olacaklarını hep söylerler; Bursalı tanıdığınız varsa siz de duymuşsunuzdur. Neyse Bursa'yı yakın zamanda ayrıntılı yazmak istiyorum zaten o zamana saklayalım. Son olarak Fenerbahçe ve Bursa'yla evimizde oynadığımız maçları kazanırsak şampiyonluk çok büyük olasılık ama yine de bunun lafını etmek için erken tabi. Daha çok sular akar bu derenin altından... Hem birkaç hafta sonra stopersiz kalmayacağımızı kim garanti edebilir ki? (:
Not: Evde olmadığımdan maç yazısı geçikti kusura bakmayın lütfen..
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorum yapmak için üye olmak gerekmiyor. Vallahi.