Keblinger

Keblinger

Biri bir şey demiş:

Artık eş zamanlı olarak buradayım:

http://jesusyavuz.tumblr.com


(jesusyavuz)


Gerçekleşmeyen Bir Devrimin Çöküşü : Sivasspor

| 14.2.10


2007/2008 sezonunda üst sıraları zorlayan , geçmiş üç sezonunda tek teknik direktörle çalışmış, takım iskeletini oluşturup gerekli takviyeleri yapmış bir takımdı Sivasspor. Ama yine de kimse onların 2008/2009 sezonunda şampiyonluğu son 2 haftada kaybedeceğini tahmin etmiyordu... Çünkü daha önce Eskişehir Ankaragücü Gaziantep ve neredeyse Gençlerbirliği bir yıllık bu çıkışları yakalayıp ertesi sezon yokları oynamıştı... Bülent Uygun 2008 yazında takıma Tum,Bilica ve İbrahim Dağaşan isimlerini kazandırmış, oturmuş kadrosuna harika nokta transferler yapmıştı.. Sivasspor başkanı Mecnun Odyakmaz her fırsatta takımının artık büyük takım olma yolunda ilerleyeceğini ve bu sezonda da hedeflerinin ligde üst sıraları zorlamak,avrupaya gitmek olarak belirlemişti... Ve lig başladı.. Günler ilerledikçe tek istikrarlı tabloyu Sivasspor yakalamıştı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve son zamanlarda şampiyonluğa oynamayı unutmuş Trabzonspor inişler çıkışlar yakalayıp yarışı sürdürürken Sivasspor hep çıkıp tabiri caizse topunu oynuyordu.. Ligde ikinci yarının ortalarında Galatasaray ve Fenerbahçe'nin şampiyon olma hayalleri kendi içlerinde yok olma noktasındaydı ve yarışta Beşiktaş, Trabzon ve Sivas kalmıştı... İki büyük takımın bu kadar kötü bir sezon geçirmesini kullanmak isteyen Sivasspor diğer iki rakibini de saf dışı etmeyi planlayıp o süpriz şampiyonluğu yakalama peşindeydi... Trabzonu geçmeyi başardılar ama güçleri Beşiktaş'a yetmedi. Devre arasında Ernst ve Yusuf transferleriyle çehre değiştiren Beşiktaş şampiyonluğu kucaklamıştı.


Bu yarış sırasında Bulent Uygun ''Şampiyon biziz 1. kim'', ''İstanbul'da Laila Sivas da La ilahe illallah'' '' Eskiden askerdim şimdi general oldum'' gibi Türk futbol tarihine geçecek söylemlerde bulunmuş ve fazla konuşmasından dolayı camiasından tepki toplamıştı. Hatta ve hatta Bulent Hoca susup hocalığını yapsa şampiyon olmuştuk gibi söylemlerde bulunanlarda oldu. Bunlar Bulent Uygun'u üzmekle beraber belki de yeni birşeyler yapmaya da itti.



2009/2010 sezonu planlamalarında takımında devrim yapmayı kafasına koyan Bulent Uygun namıdeğer Turbulent(hatırlayan olacaktır FB macı sonrası açıklamıştı bu ismi) sert savunma, dirençli futbol ve ilerde Mehmet Yıldız'ın indireceği toplardan yaratılan pozisyonlarla gol bulmaya çalışan takımını; pas yapan özgüvenli ve galibiyete oynayan daha yumuşak bir takım haline getirmeyi arzuluyordu... Bu kapsamda gerçekten de takımında çok taşla oynadı.. Tum, Balili, Diallo, Sylla, Murat Erdoğan, Mohamed Ali gibi isimleri -gittikleri takımlarda parlayan bu futbolcuları- gönderip yerine Erman Kılıç, Ersen Martin, İbrahim Dağaşan, Cihan Yılmaz ve adı duyulmamış ama kendi gözlemlerine dayanarak aldığı 3-4 yabancı oyuncu transfer etti. Herkes Sivas'tan daha iyi transferler bekliyordu eminim...Ama bütçeyi riske atmayı göze almadılar...
Sonra derken Avrupa macerası başladı ve kırmızı beyazlı takımın rakibi güçlü Anderlecht oldu. Mehmet Yıldız'sız Sivasspor ilk maçta aldığı 5-1 lik mağlubiyetle CL'e katılan dört büyükler dısındaki ilk takım olma hayalini başka bahara bıraktı. Mücadelesine devam ettiği Avrupa Liginde de şansız bir kura ile Shaktar'la eşleşen takım avrupa macerasında erken havlu atmak zorunda kaldı ve lige döndü. Ama işler orda da yolunda gitmiyordu geçen seneki mücadeleci dirençli ve kazanmayı isteyen takımın yerine gelen bu yeni kazanmaya oynayan(!) takım ilk 7 haftasında sadece 1 puanla yetindi. Nitekim tarih 5 Ekim'i gösterdiğinde Bülent Uygun artık kendisinin ve takımının yıprandığını ve ayrılık vaktinin geldiğini söyleyip istifasını sundu.. Daha sonra yerine gelen Muhsin Ertuğral ile birlikte çıkış yakalamak isteyen Sivasspor hala alt sıralardan kurtulma çabası içerisinde ama kadro kalitesinin az bile hakkını vermesi halinde ligde kalacaklarından şüphem yok. Mehmet Yıldız'ın da Fenerbahçe maçıyla ve harika bir golle geri dönmesi onlar için muhteşem bir olay elbette. Bu sene ortaya çıkan karamsar tabloya rağmen istikrar kelimesini benimsemiş bir tarza sahip olan Mecnun Odyakmaz ve yönetiminin, Türkiye'ye ve takıma alışma dönemi geçiren Muhsin Hoca'ya gösterecekleri sabrın meyvelerini toplayacaklarını düşünüyorum orta vadede...



Son olarak değinmek istediğim konu, iki sene boyunca şampiyonluğa oynayan bir takımın yerli yıldızlarını elinde tutabilmesi. İyi mi oldu kötü mü göreceğiz ama bunu yapmak elbette başarıdır. Hayrettin,Mehmet Yıldız, Musa Aydın, Abdurrahman ve Sedat Bayrak gibi isimlerin adı sıksık büyük takımlar için anıldığını biliyoruz. Hatta Mehmet Yıldız'a yurtdışından teklifler geldiği bile gazetelere yansımıştı.. Bakalım iyi sayılabilecek bu yerli kadroya yaptığı iyi afrikalı transferle Muhsin Ertuğral neler yapabilecek...

2009/2010 Transferleri 1.Dönem:
Kadir Bekmezci (Hacettepe)
Alisan Seker (Türk Telekomspor)
Cihan Yilmaz (Karsiyaka)
Ibrahim Sahin (Hacettepe)
Pieter Mbemba (KV Mechelen)
Serdar Gökkaya (Heracles Almelo)
Akeem Agbetu (Kolding FC)
Ömer Kaplan (Turgutluspor)
Yasin Cakmak (Fenerbahce)
Erman Kilic (Istanbul B.B.)
Aytac Ak (Diyarbakirspor)
Ugur Kavuk (Antalyaspor)
Ferhat Bikmaz (Hannover 96 II)
Ersen Martin (Recr. Huelva)
Bruno Zita (Dinamo Minsk)

2.Dönem:

Rahman Soyudogru (SC Freiburg II)
Nabil Taider (Skoda Xanthi)
Elrio van Heerden (Blackburn) )
Lucien Aubey (Stade Rennes)
Harun Toprak (SC Pfullendorf)
Souleymane Keita (Al Arabi)

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum yapmak için üye olmak gerekmiyor. Vallahi.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © 2010 AcademyLion