Keblinger

Keblinger

Biri bir şey demiş:

Artık eş zamanlı olarak buradayım:

http://jesusyavuz.tumblr.com


(jesusyavuz)


Yıldırım Demirören ve Türk Futbolu Üzerine...

| 20.2.12


An itibariyle Beşiktaş kulübü ve Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören TFF Başkanlığına 14 kulübün desteğiyle aday olduğunu açıkladı. Tabi bu açıklama da içimdebüyük korkular uyandırdı ve sanırım yanlız da değilim bu konuda.

Yıldırım Demirören Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birinin başında bulunan bir iş adamı iken şimdi de maç saati dolmuş şoförlerinin sefere çıkmadığı, sevinçten ya da üzüntüden insan ölümlerine kadar yüzlerce olayın olduğu ve gündem de ne olursa olsun asla popülerliğinden bir şey kaybetmeyen bir sporun, futbnolun başındaki insan olmaya çok yakın durumda. Peki neden, nasıl bu noktaya gelindi?

Serdar Bilgili 2004 yılında BJK başkanlığından istifa ettiğinde üzülmüştüm bir futbolsever olarak. Beşiktaş'ın 2003 yılındaki efsane şampiyonluğunun kazandırdığı saygı dışında, mali ve idari anlamdaki atılımları, yönetim ideolojisi, duruşu, konuşması ve karekteriyle gerçek başkan profili çiziyordu ve böyle insanların bu işin başında olması gerektiğini düşünüyorum. Her neyse Serdar Bilgili şartlar gereği o zamanlar istifa ettiğinde yerine gelen isim daha önce yine kendi yönetiminde yer almış bir isim olan Yıldırım Demirören oldu. O günden bu yana geçen sekiz yıllık süreçte Beşiktaş futbol takımı 1 Lig Şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası ve 1 de Türkiye Süper Kupası'nı müzesine götürdü. Futbol takımı dışında kalan diğer branşlarda ise Hentbol takımının bariz sürdüğü kupa hegemonyası dışında kalan tek lig şampiyonluğu 2005 yılında bayan basketbolunda gelmiş. Ayrıca yine basketbl şubesinden gelen bazı kupa şampiyonlukları da var. Sportif açıdan karnesi bu Demirören'in ve ben başarılı ya da başarısız diye yargılamayacağım. O yorum kişiden kişiye değişir ki etik olarak da bu Beşiktaşlılar ve onların memnuniyetiyle de alakalı biraz. 

Kendi açımdam, ben bir başarıdan söz edeceksem benim için orada sağlam bir ekonomik yapı, yönetimde istikrar, kadro yapılanmalarında istikrar, birikimli ilerleme ve bunlarla birlikte gelen sportif başarı yani tam anlamıyla sağlam bir yapı önemli gelir. Hak vereceğinizi umarak da söylüyorum ki sekiz yıl bunun için önemli ve de yeterli bir süre. Peki Beşiktaş'ın hangi şubesinde bunu görüyoruz? Hiçbirinde. Sakın Beşiktaşlı kardeşlerim yanlış anlamasın, bunu söylerken diğer kulüplerin ya da taraftarı olduğum Galatasaray'ın mükemmel olduğundan bahsetmiyorum ama başkanlarının da 8 yıllık süreçte yaptığı hataların doğruların çok üstünde olduğunu görmek gerek. Şu an tüm branşlar içerisinde hangi takımın gidişatı size gelecek sezonun iyi olacağını vaadedebilir Beşiktaş'ta? Yani evet geçen hafta Beşiktaş Milangaz Türkiye kupasını kazandı ama bu başarının doğru atılımlarla lige ve gelecek senelere yansıması şu an beklentiler içerisinde mi? Düşündüğüm ve çevremden duyduğum kadarıyla hayır. Hentbolda bariz bir istikrar var ama  bu Yıldırım Demirören'in başarısı mıdır yoksa işin arka yüzünde başka bir kahraman mı var tam bilmiyorum o konuyu ama Yıldırım Demirören'in başarısıysa bile hentbol takımının maçlarına bir yılda giden seyirci sayısı belki de İnönü'ye bir maçta gelen seyirci sayısıyla mukayese edilebilir. Sakın ola hentbolu ya da başarılarını küçümsediğim düşünülmesin ama ortada da arz talep meselesi var. Eminim hentbol takımının şu anki başarısından haberdar olmayan onbinlerce Beşiktaşlı vardır.  Her neyse.

Diyeceğim odur ki insan olarak nasıl biridir bilmiyorum ve belki de dünyadaki en iyi niyetli insandır Yıldırım Demirören ama şurası açık ki bir kulüp başkanlığı için zaten uygun biri değilken yapılanmaya gitmesi gereken Türk futbolu içinde TFF başkanlığı için uygun bir isim değildir kanaatimce. Eğer ki Beşiktaş bugün, ekonomik olarak geleceği sürekli eksilere giden, başkanına bağımlı hale gelmiş, hiçbir branşta başarı konusunda güven vermeyen bir noktada ise sebebi başkanıdır. Bence başkanlık döneminde elde ettiği sportif başarılarının en büyük sebebi de Beşiktaş formasının şerefi, Beşiktaşlılık Ruhu ve canını verebilecek kadar Beşiktaş'ı seven taraftarlardır.


Halböyleyken, ülke futbolunun krizde, Avrupa kupalarının tehlikede olduğu, milli takımların başarısız ve istikrarsız olduğu bu dönemde TFF başkanlığı için Yıldırım Demirören ihtimali beni korkutuyor. Yaptığı icraatların dışında son dönemde, kriz döneminde yaptığı açıklamalar, ortaya koyduğu düşünceleri de düşüncemi destekliyor. Belki bir çok kulüp Demirören'i uygun görüyor gibi gözüküyor ama açıkcası Beşiktaş dahil lig takımlarının neredeyse yarısının adının geçtiği bir şike operasyonunda bu takımların Yıldırım Demirören'e destek vermesi de garipsenecek bir şey değil. Zihinlerinde "Demirören Beşiktaşı şikeden aklattırmak için bizi de arada kurtarır çünkü eğer bir şike cezası yenilirse bu onun döneminde gerçekleşmiş olur" düşüncesinin yer aldığını düşünüyorum. ( Bunu söylerken de  kimseyi şikeyle itham etmiyorum, olası bir senaryodan bahsediyorum, henüz kimseyi suçlayacak özellikle de Beşiktaş'ı suçlayacak bir şey görmedim keza iddialarda ) Komplo teorisi yaratmıyorum ve şikede adı geçmeyen kulüplerin de  "konulara ve sorunlara hakim" denilerek destek verdiğinin de farkındayım ama. Aması var işte. O kadar çok var ki hem de. 


Son olarak söylemek istediğim şey şu:
Boktan gidiyorduk iyice boka sarıyoruz ülke futbolu olarak.

ps: Bu yazıyı gerçekten Galatasaraylılık tarafımı bir tarafa bırakarak tüm samimiyetimle yazdım. 


ps2: Ben bu yazıyı yazarken, ki yayınladıktan sonra gördüm, Adnan Öztürk bu konu üzerine ve benim düşüncelerime paralel yazılı bir açıklama yapmış onu da paylaşayım.


"Adnan Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, ''Türk futbol tarihinin en riskli ve problemli doneminde devam eden adli süreçte isimi geçen kulüplerden herhangi birisinin, herhangi bir yöneticisinin, TFF başkanlığına aday olmasının Türk futbolunun geleceği için sıhhatli olmadığına inanıyoruz''


Çekincelerim olduğu için tekrar belirtiyorum, özellikle de bu açıklamalardan sonra bu yazımı Galatasaray'a dayandırmak daha kolay olacak ama tekrar belirtiyorum ki alakası yok. Burası bir blog ve sıfır menfaat sağlayan bir blog. Kendimi ya da bir başkasını kandırmamın da bir yararı olmayacaktır.

1 yorum:

Adsız at: 17 Ocak 2013 07:18 dedi ki...

Hurrah, that's what I was looking for, what a material! existing here at this blog, thanks admin of this web site.
my website :: betting both sides

Yorum Gönder

Yorum yapmak için üye olmak gerekmiyor. Vallahi.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © 2010 AcademyLion