Keblinger

Keblinger

Biri bir şey demiş:

Artık eş zamanlı olarak buradayım:

http://jesusyavuz.tumblr.com


(jesusyavuz)


Galatasaray 1 - 0 Gaziantepspor || Transfer Etkisi

| 15.9.10

Evet kısa bir Yalova seyahatinin ardından tekrar evimdeyim, İzmir'de. Ee o zaman maç yazısını da fazla bekletmemek lazım efendim. Öncelikle evinde de olsa Gaziantep gibi bir takımdan henüz bocalama dönemindeyken 3 puan almak gecenin en büyük artısıydı. Hani her şey bir yana sadece bunun için de sevinilebilir zira çok yetenekli oyuncuları olan ve iyi pas yapan bir takım Gaziantep. Tolunay hocanın sistemini oturtmasıyla da daha iyi olup üçer üçer puanları almaya başlayacaklardır. Özellikle yeni transferleri Popov, Sosa ve geçen senenin spaktaküler gollerinin sahibi Julio Cesar'ın adından sıkça söz ettireceği bir sezon olacağı bariz... Neyse şimdi bizim takıma geçelim.


Öncelikle sahaya çıkan kadro görünüşte idealdi. Rijkaard; sakatlıktan çıkar çıkmaz milli takımda iki önemli maça ilk 11'de başlatılan Sabri'nin fizik gücünü yeterli görmemiş olacak ki maça stoperden bozma sağbek Ali Turan'la başladı. Keza bizim Delioğlana bu kadar yüklenmek yeni bir sakatlık riski doğurabilirdi, mantıklı bir hamle yani. Ama bu mantıklı hamle, az kalsın facia doğuruyordu dersek mübalağa yapmış sayılmayız herhalde. Elano'nun formsuz ve isteksiz futbolu, Ali Turan'ın sağbekteki yetersizliğiyle birleşince adeta ölü tarafı oldu sağ kanat takımın. Gaziantep'in 3 Milyon avroluk oyuncusu Popov da yardıra yardıra bitiremedi bu kanadı, neyse ki gol atmakta o kadar başarılı değildi. İkinci yarıda gelen Sabri ve Aydın değişikliği de maçı hareketlendiren ve 3 puanı takıma kazandıran hamle oldu Galatasaray adına. Maça dair söylencek pek bir şey yok aslında. Fizik ve mücadele gücü yüksek, oyun kalitesi vasat bir maç oldu. İlk yarıda oyunu istediği gibi yöneten bir Gaziantep, ikinci yarıda ise kurmakta 45 dk geciktiği baskıyı kuran Galatasaray vardı sahada. Sonra da pozisyonlar ve ardından gelen penaltı golü.  Golden sonra 10 dk daha üstünlüğünü sürdüren Galatasaray ortasahasının direnci düşünce Gaziantep ataklarını kabul etmeye başladı ama rakip sahada iyi organize olamayan Tolunay Hoca'nın takımı yetenekli ayaklarından da bireysel katkılar alamayınca maçı puansız bitirdi ve ligde ilk mağulubiyetini almış oldu...Gelelim maçın diğer önemli noktalarına.


Öncelikle bu Elano'nun hali ne olacak diye kendime sormaktan bıktım. Yahu tüm her şey bir yana adamın yüzünde oynama isteiği hırsı yok. Brezilya maçlarında olan hevesi arzusu bir gram bile yok sarıkırmızı forma altında. Mutlu değilse neden gitmedi, sistemden yana problemliyse bu onun isteiği sistem değil mi, fiziksel olarak hazır değilse bunu hocasına neden söylemiyor? Kabullenemiyorum, sahada o akdar etkisiz durmasını sonra da yılda 3-4 Milyon avroyu cebe atmasını kabullenemiyorum...


Ali Turan meselesi var bir de. Efendim taraftarda inanılmaz bir şekilde Ali Turan'a tepki yağıyor. Saydırıyorlar da saydırıyorlar. Ama çok unutkan olduk biz, bu oyuncunun takımda yeni olduğunu, asıl mevkisinin stoper olduğunu ve her futbolcu gibi takıma uyum süreci yaşayabileceğini gözardı ediyoruz. Sabretmek lazım, bence stoperde Gökhan Zan'dan daha iyib ir alternatifitir Ali Turan!


Yeni transferlere gelirsek; öncelikle mutluyum kendi adıma zira her bir yeni oyuncumuzdan umutluyum gelecek adına. Pino'dan büyük bir patlama beklediğimi daha önce yazmıştım ve maçlarda da bunun sinyalini veriyor Kolombiyalı. Umarım yine ters bir sakatlık falan yaşamaz da bir an önce kendini gösterir. Diğer bir transfer Cana ise bu maçta oynamadı, Rijkaard onu ilk 11'e hazır görmüyor hala. Haklı da, oynadığı maçlarda büyük bir uyumsuzluk içinde gözüktü Arnavut oyuncu. Ama Gerets'in onun hakkında söylediği bir şey var: Üç, dört maç sabredin, katlanın sonra tam bir takım oyuncusu lideri olur! Ben de aynı fikirdeyim, hatalı transfer damgasının bu kadar erken vurulması akla hayale sığılıcak bir şey değil zira...


İlk maçlarına çıkan Mısımovic ve Insua ise doğru tercih sinyalleri veren bir karşılaşma çıkardılar. Özellikle Insua topla alışverişi iyi olan, pozisyon almasını bilen ve bölgesine yakışan bir bek olduğunu hemen gösterdi sanırım. Tabi onun transfer yazısında yazdığım gibi biraz ağır ama yine de Hakan Balta'dan yavaş değil sanırım. Ama asıl soru Çağlar takıma katılınca ve bir ihtimal Elano da kendine gelirse kontenjana takılır mı? Bekleyip göreceğiz... Bir diğer transfer Misimovic ise henüz takımla 3 antrenmana çıkmış olmasına rağmen 90 dakika sahada kaldı ve olumlu sinyaller verdi. Özellikle ilk yarıda en çok koşan oyuncu olması, koşmayan bir oyuncu diyenlere iyi bir yanıt oldu sanırım. Zira iki tane de milli maç oynadıktan sonra katıldı takıma. Maç boyunca arkadaşlarını tanımadığı için oyunu yönlendirme işini yapamadı ama pas mühendisliğini bize göstermekten de geri kalmadı. Takımına alışmış bir Misimovic ilerde çok can yakacak ve bunun için çok heyecanlanıyorum yahu :))




Son olarak her kötü gidişten sonraki bir kaç mağlubiyetten sonra, özellikle de sezon başlarında geleceğe umutla bakılır, moraller bozunmaz ama bu daha çok öngörü değil umut olur. Fakat bu sezon farklı. Transferlerin takıma alışmasından ve sakatların kadroya yeniden dönmesinden sonra fırtına gibi esen bir takım bekliyorum ben, zira takım iyi oynamadı şimdiye kadar ama inanılmaz bir mücadele verdiği kesin. Umutlu olmak değil inanmak lazım, iyi günler yakın...


**Mustafa Sarp'a dair yazılacak şeyler var ama biraz daha beklemek istiyorum.




1 yorum:

{ Burak Kereci } at: 15 Eylül 2010 11:05 dedi ki...

Insua'nın nokta transfer oldugunu gördük.Çağlar'ın da gelmesiyle Hakan Balta'nın esamesi bile okunmaz sol kanatta.Stoper mevkisinde kullanırsa o ayrı.Misimovic ise en çok koşan adam olarak "koşmayan 10 numara" klişesini yıktı diyebiliriz.İlk maç için çok parlak bir performans beklemek yanlış ama buna rağmen umutluyuz.

Yorum Gönder

Yorum yapmak için üye olmak gerekmiyor. Vallahi.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © 2010 AcademyLion