Yazısız günleri yavaş yavaş geride bırakarak uzun zaman sonra ilk yazıyı giriyorum. Blogda olmadığım süre içerisinde pek önemli gelişmeler olmaması sevindirici olsa da kendi açımdan, yine de takımların hazırlık dönemlerini analiz edememek içimde bir burukluk yaratmıyor değil. Ama arzuluyum, bu açığı telafi etmeyi umuyorum kısa zamanda...
Beşiktaş Querasma ve Guti'yi, Fenerbahçe Stoch ve Dia'yı, Galatasaray da Pino ve Cana'yı alıp yeni avlarının peşinde dolaşırken, onlara bu imkanı tanıyan kaynağın en büyük destekçisi yayıncı kuruluşumuz Lig Tv de diğer dönemlerin aksine bir hayli hareketli bir transfer dönemi yaşıyor ve ben de bunu yazıya dökme gereği duydum, zira önemli bir gelişme bu...
Genelde takımlar oyuncu peşinde koşar ve bunlarla ilgilenen de LigTv olurdu. Ama bu seneden itibaren artık iş farklı boyutlarda. Bilindiği üzere bir önceki ihaleyi ikiye katlayarak 321 Milyon Dolar gibi bir para bayarak koltuğunu koruyan yayıncı kuruluş, verdiği paranın geri dönüşünü almak için bu defa işi çok daha sıkı tutuyor. Öyle ki kendilerinden yana birçok konuda muzdarip olan bendenizi dahi şaşırtmaya başladılar. Her şeyden önce o eski tip stüdyolarını değiştirmeye karar vermeleri, maç yayınlarında kameraları daha iyi konuşlandırmak için çaba sarfetmeleri ve de ekran kadrosunu sözleri dikkate alınır, modern, yorumlarnda tarafsız, sevilen kişilerden oluşturma çabaları gerçekten takdire şayan. Yahu bıkmıştım eski teknik direktörlerden, futbolculardan. Bir insan iyi futbolcu ya da teknik direktör diye iyi yorumcu olacak diye bir şey yok ki. Hadi illa futbolun içinden gelen birilerini konuşturmak istiyorsan da ortada bunu becerebilecek 2-3 kişi var onları kazandırmaya çalış kadrona, bizi teknik analiz yapmak isterken teknik saçmalamalara giren insanlara katlanmak zorunda bırakma...
Efendim her yaz başında takımlarımızın kimleri alacağını konuştuğumuz kadar Rıdvan Dilmen'in Lig Tv'ye geçip geçmeyeceğini de konuşurduk. Zira yayıncı kuruluşumuzun dikkate alınır tek hamlesi bu olurdu yeni döneme yönelik. Ha teknik ve grafiksel yenilemelere gittiği dönemler de olmadı değil ama ben çoğu zaman vasat bir yayıncı kuruluş profili gözlemledim. Belki de benim beklentilerim fazla, bilemiyorum. Ama neyse ki bu sezon işler biraz daha farklılaşmış durumda. Artık Maraton'da Erman Toroğlu'nun yerine Markus Merk'i izleyecek olmamız bir yana Uğur Meleke, Haşmet Babaoğlu, Ali Ece, Caner Eler gibi yeni kuşak yorumcuların yine bu ekranda yer alması oldukça sevindirici gelişmeler. Tabi araya Sinan Engin'i de sıkıştırmayı ihmal etmemişler ama ona da katlanılmaz demiyorum, bakarız bir hal çaresine:)
Bunların dışında geyiğini muhabbetini sevdiğim tiyatroculardan olan Önder Açıkbaş'ı da kadroya dahil etmeleri oldukça olumlu bir gelişme olmuş...Bir nevi Futbol-Mizah programı yapacak olan abimizin bizi bir hayli eğlendireceğini düşünüyorum kendi adıma.
Spor yayıncılığı bakımından NtvSpor'u tek geçerim efendim. Hani tarzı, rengi, anlayışı hep bir farklı güzel gelmiştir bana. İşte LigTv'de de bu yönde bir atılım seziyorum ve bu da beni sevindiriyor açıkcası. Yeni dönemde paralar arttı, takımların çehresi değişti, Anadolu kulüpleri bile şampiyonluğa oynayacak konuma geldi... Bakalım yayıncı kuruluşumuz kendini ne seviyeye çıkartabilecek merakla beklediğimiz şeylerden biri de bu oldu. Yeni adımlarını merakla bekliyorum, ama ilk defa iyi yoldalar sanki...
4 yorum:
Uğur Meleke ve Caner Eler muhteşem transferler. Gerisi için birşey diyemeyeceğim...
Uğur Meleke için ben de çok sevindim. TRT de yeni yorumcular alsa artık. Bir sezon daha Ömer Üründül'ü çekmek istemiyorum.
Bu arada Ligtv'nin takımlara kampanya düzenlemesini de çok beğendim. Anadolu 12.99 tl
4 büyük 35 tl
makul fiyatlar. bir de her maçın canlı olacak olması oyuncuların maçlardaki performanslarını yüzde yüz etkileyecektir.
kardeşim blogun galatasaray dergisinde tanıtılmış. tebrik ederim!
teşekkürederim kardeşim haberim yoktu, çok sevindim :) çok sağol haber verdiğin için..
Yorum Gönder
Yorum yapmak için üye olmak gerekmiyor. Vallahi.